Okul arayışında olan aileler, “Çocuğum okula başlamaya hazır mı?” sorusuna da cevap bulmaya çalışıyor. Çünkü çocuğun okula kolay uyum sağlaması, öğrencilik hayatının mutlu ve sorunsuz bir şekilde geçmesi için doğru zamanda okula başlaması çok önemli. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre ilkokulların birinci sınıflarına o yılın 31 Aralık tarihinde 72 ayını dolduran çocukların kaydı yapılıyor. Ancak çocuğun gelişim durumuna bağlı olarak okula erken başlaması veya kaydının ertelenmesi de mümkün. Eylül sonu itibarıyla 69 ayını dolduran çocuklar ilkokula başlayabiliyor; 66, 67 ve 68 aylık çocuklardan velisinin yazılı isteği bulunanlar da kaydediliyor. Okul müdürlükleri, yaşça kayıt hakkını elde eden çocuklardan 69, 70 ve 71 aylık olanları velisinin yazılı talebi bulunması halinde okul öncesi eğitime yönlendiriyor veya kayıtlarını bir yıl erteleyebiliyor. Peki, çocuğun okula başlaması yaş yeterli kriter mi? Çocuğun okula hazır olduğunu nasıl anlarız?

Hazır bulunuşluğu önemli

Konuyla ilgili görüş aldığımız Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Çağla Bal, geçmişte kabul gören görüşlerin aksine son yıllarda yapılan araştırmaların yedi yaşından küçük çocukların da ilkokula başlayabileceğini, akademik uyum gösterebildiklerini ortaya koyduğunu kaydetti. “Türkiye’deki araştırmalar 72 ay ve sonrasındaki çocukların uyumunun daha kolay olduğunu bildirse de bu konuda karar vermede yaş tek belirleyici unsur değil; çocuğun okula hazır bulunuşluğu da en az yaş kadar önemli” diyen Bal, şu bilgileri verdi:

“Hazır bulunuşluk fiziksel öz bakım, ince motor kontrol, yönerge izleme, dikkat süresi, duygu düzenleme ve akran ilişkileri gibi boyutlu öğelerden oluşur. Bir işi kendi başına tamamlayabilen, kalemini doğru tutan, yönergeleri sırasıyla uygulayabilen ve duygularını sözle ifade edebilen çocuklar okula daha hızlı uyum sağlar. Okul öncesi eğitim almış olmanın bu becerileri desteklediği ve geçişi kolaylaştırdığı bilinir. Şunu da unutmamak gerekir ki her çocuk biriciktir. Yetmiş iki ay üzerindeki bir çocuk hazır bulunuşluğa sahip olamayabileceği gibi yetmiş iki ay altındaki bir çocuk da gerekli olgunluğa ulaşmış olabilir. Bu nedenle her çocuk ayrı ve kendi özellikleri çerçevesinde değerlendirilmelidir.”

Gitmek istemezse ne yapmalı?

Alışık olunan güvenli ev ortamından tanımadığı sınıf düzenine geçiş sırasında birçok çocukta kaygı görülebileceğine değinen Bal, bunun yanı sıra çocuğun önceki okul deneyimlerinin de önemli olduğunu, olumsuz bir anaokulu yaşantısı, ayrılık kaygısı, öğretmenle yaşanan sorunlar ya da akran çatışmalarının geçişi zorlaştırabileceğini dile getirdi. “Yaş ve gelişimsel olgunluk açısından hazır olduğu hâlde okula gitmeye direnç gösteren bir çocuk için ilk adım bu isteksizliğin kökenini anlamak olmalıdır” diyen, Bal, çocukla sakince, yargılamadan konuşmanın ve duygularını dile getirmesine alan açmanın bu engellerin önemli bir kısmını ortadan kaldırabileceğini söyledi.

Adım adım uyum

Çocuğun okula uyum sağlaması için yapılması gerekenler konusunda Çağla Bal’ın önerileri şöyle:

■ Süreci kolaylaştırmak için okullar açılmadan önce okulun, sınıfın ve okul binasının farklı yerlerinin birkaç kez ziyaret edilmesi yararlıdır.

■ Mümkünse öğretmenle önceden tanışmak ve çocuğa dair temel bilgileri paylaşmak sınıf ortamında güven duygusunu pekiştirir.

■ Okul başladıktan sonra ebeveynin aşamalı olarak çocuktan ayrılması, ilk günlerde tüm gün yanında bulunup zamanla okulda kalış süresini kısaltması, geçişi yumuşatır.

■ Aileyi temsil eden bir fotoğraf, sevilen bir pelüş oyuncak ya da evden getirilen küçük bir nesne çocuğun aidiyet hissini güçlendirir.

■ Okula başlamadan önce bir çocuk gelişim uzmanından ‘okul olgunluğu’ değerlendirmesi yapılarak çocuğun okula hazır olup olmadığı değerlendirilebilir.

■ Tüm bu hazırlıklara rağmen çocuk birkaç haftayı aşan yoğun kaygı, ağlama nöbetleri, uyku veya yeme bozuklukları, mide bulantısı gibi somatik belirtiler gösteriyorsa ve günlük işlevselliği belirgin biçimde bozuluyorsa önce öğretmenle, varsa okul psikoloğu/rehber öğretmeni ile görüşüp onların tavsiyeleriyle profesyonel yardım almak gerekir.