
Papa’nın yetkisini ve görevini simgeleyen Papalık mührü olan “Balıkçı Yüzüğü”, Papa Francis’in ölümünün ardından imha edildi.
Tarihi 13. yüzyıla kadar uzanan ve papalık sembolleri arasında en tanınan simgelerden olan Balıkçı Yüzüğü, Katolik geleneğine göre ilk papa kabul edilen ve balıkçı olan Aziz Petrus’un adını taşıyor. Papa Francis, 12 yıllık görev süresi boyunca bu yüzüğü törensel etkinliklerde taktı; yüzüğü sayısız Hristiyan tarafından öpüldü. Ancak yüzük, hijyen tartışmalarına da neden olmuştu. 88 yaşında Paskalya Pazartesi günü hayatını kaybeden Papa Francis’in ardından gelenek gereği yüzüğü Vatikan duvarları içinde imha edildi. Bu ritüelin kökeni oldukça pratik bir amaca dayanıyor. Balıkçı Yüzüğü ve bulla adı verilen bir kolye, tarih boyunca papa tarafından yazılan belgelerin ve mektupların resmi mührü olarak kullanıldı. Her yeni papa için özel olarak yapılan bu mühürler, ölüm sonrası sahte belgelerin önüne geçmek için çekiçle kırılırdı. Bu uygulama 1521’den 2013 yılına kadar sürdü.
“SOSYAL MEDYA HESABININ GİRİŞ BİLGİLERİ”
CNN’in Vatikan muhabiri Christopher Lamb, konuyla ilgili “Bu, sosyal medya hesabının giriş bilgilerini elinden almak gibi bir şeydi. Amaç, sahte mühürlerle belgeler düzenlenmesini engellemekti” açıklamasında bulundu. Yüzükler artık mühür olarak kullanılmasa da bu gelenek devam ettiriliyor. 2013 yılında Papa 16. Benediktus’un altı yüzyıl sonra görevinden istifa etmesiyle ise yeni bir uygulama doğdu. Yüzük tamamen yok edilmek yerine, üzerine çekiçle derin bir haç işlenerek geçersiz hale getirildi. Christopher Lamb’e göre, bu yeni yöntemin tercih edilmesinin nedeni sahtecilik ihtimalinin artık çok düşük görülmesi.
BALIKÇI YÜZÜĞÜ NASIL KULLANILDI?
Balıkçı Yüzüğü, her papalık döneminde farklı biçimlerde kullanıldı. Papa Benedictus XVI gibi bazı papalar bu yüzüğü günlük olarak takarken, Papa John Paul II genellikle farklı bir yüzük ya da haç biçiminde bir yüzük taşıdı. Papa Francis ise resmi törenlerde Balıkçı Yüzüğü’nü takarken, günlük yaşamında kardinal olduğu dönemden kalma sade bir gümüş yüzüğü tercih etti. Francis’in yüzüğünün öpülmesinden rahatsızlık duyduğu da konuşulmuştu. 2019’da çekilen bir videoda, yüzüğünü öpmek isteyenlerin elini defalarca çektiği görülmüştü. Vatikan, bu davranışın sebebinin hijyen kaygısı olduğunu açıklamıştı. Francis’in halkla ilişkilerde samimi bir yaklaşımı olduğu, insanların elini sıkmayı ya da onları kucaklamayı tercih ettiği, kimsenin önünde eğilip yüzüğünü öpmesini beklemediği vurgulandı.
“GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ” YÜZÜK
Yüzyıllar boyunca Balıkçı Yüzüğü’nün tasarımı değişiklik gösterdi. Genellikle Aziz Petrus’un ve kutsal anahtarların yer aldığı bu yüzükler, dönemin modasına veya papanın kişisel tarzına göre şekillendi. Yeni papa için geleneksel olarak kuyumculara özel yüzük yaptırılırken, Papa Francis bu geleneği bozdu. Christopher Lamb’e göre Francis, yeni bir yüzük yaptırmak yerine, sade yaşam tarzına uygun olarak Papa VI. Paul’un özel sekreteri Başpiskopos Pasquale Macchi’ye ait, altın kaplama gümüşten yapılmış bir yüzüğü kullanmayı tercih etti. Vatikan’da “emanet yüzük” olarak adlandırılan bu parça, Francis’in mütevazı karakterinin bir simgesi olarak da görülüyor.